Tüp Mide
Tüp mide ameliyatı, tıp literatüründe sleeve gastrektomi, halk dilinde ise mide küçültme ameliyatı olarak bilinir. Ülkemizde ve dünyada en çok yapılan obezite cerrahisidir. Tüp mide ameliyatında büyük kesi yapılmadan, karın ön duvarından açılan yaklaşık 0,5 cm'lik delikler aracılığıyla midenin yüzde 80'lik kısmı alınır. Kalan yüzde 20'lik kısım bir tüpü andırdığı için tüp mide ameliyatı adı verilmiştir. Yapılan bu kapalı girişime laparoskopik cerrahi denir.
Ameliyatla alınan yüzde 80'lik kısımda fundus bölümü yer alır. Fundus, açlık hormonunun salgılandığı bölgedir. Yani tüp mide ameliyatı ile hem mide hacmi küçülür hem de açlık hissiyatı azaltılır. Öte yandan mide bypass'ı kadar olmasa da emilim azaltıcı etkisi de vardır.
Tüm obezite ameliyatları öncesi, ameliyata uygunluğun araştırılması için uygulanması gereken birtakım prosedürler vardır. Örneğin, obezite ameliyatı olacak bir kişinin Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği vücut kitle indeksi (VKİ) verilerine uyması gerekir. VKİ; kişinin kilosunun, boyunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Çıkan her sonucun zayıf, normal kilolu, obez, aşırı obez gibi kategorileri vardır. Obezite ameliyatı olabilmek için çıkan sonucun 40 ve üzerinde olması gerekir. Eğer obezite haricinde ek hastalıklar mevcutsa sonucun 35 ve üzerinde çıkması yeterlidir. Vücut kitle indeksinizi kolayca hesaplamak için VKİ hesaplama sayfamıza gidebilirsiniz.
Obezite ameliyatı olabilmek için VKİ yeterliliğinin dışında 11 yaşın üstünde olunması, alkol sorunu olmaması ve akli melekelerin yerinde olması gerekir. 11 yaşın altındaki çocuklara kesinlikle ameliyat yapılmazken 16 yaşında altındaki çocuklara ise önermeyiz.
Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Tüp mide ameliyatı laparoskopik yöntemle yapılır. Laparoskopik cerrahi, kapalı ameliyat tekniğidir. Açık ameliyatlarda olduğu gibi 10-15 cm'lik kesiler açılmaz. Onun yerine yaklaşık 0,5 cm'lik birkaç delik açılarak kamera ve tedavi araçları bu deliklerden karın bölgesine gönderilir. Cerrah, bir yandan önündeki yüksek çözünürlüklü monitörden ameliyat alanını izler, diğer yandan tedaviyi gerçekleştirilir. Bu teknik sayesinde hem ameliyat daha konforlu ve güvenli geçer hem de ameliyat sonrası süreç daha ağrısız ve hızlıdır. Genel anestezi altında gerçekleştirilen operasyonda midenin yüzde 80'lik kısmı stapler yardımı ve gönderilen tüp ışığında alınır. Ameliyatın en önemli noktası, mide alındıktan sonra dikiş hattındaki kanamaların kontrol edilmesidir. Dikiş hattında herhangi bir kaçağın olup olmadığını belirlemek için mide özel boyalar yardımıyla şişirilir. Kontrollerin ardından ameliyatın başında gönderilen tüp çıkarılır ve drenaj sistemi yerleştirilir.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajları
- Mide hacmi azaldığı için daha az gıdayla doyma sağlanır. Ameliyattan sonra ömür boyu yeme çeşidi kısıtlanır inanışı doğru değildir; her şey yenilebilir.
- Açlık hormonu dediğimiz ghrelin hormonunun çıkarılmasıyla yeme isteği azalır.
- Bağırsaklara bir işlem yapılmadığı için kanama, kaçak, tıkanıklık gibi riskler yaşanmaz.
- Çoğu obezite ameliyatına göre süresi daha azdır. Ortalama 1 saat sürer.
- Hastanede daha az yatış gerektirir.
- Vücuda yerleştirilen bir yabancı cisim yoktur.
- Emilime müdahale edilmez. Bu nedenle vitamin ve mineral eksiklikleri daha az oluşur.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası
Ameliyat sonrası süreç laparoskopik cerrahi sayesinde daha konforlu geçer. Küçük kesilerden dolayı daha az ağrı duyulurken daha hızlı iyileşme elde edilir. Ameliyattan sonraki 3 gün hastanede kalmak gerekir. Bu zaman boyunca yapılan kontroller ve tetkiklerden sonra hasta evine gönderilir. Yaklaşık 1 hafta sonra basit gündelik işlerini halledebilirler. Tam anlamıyla eski yaşama dönmek için ideal süre 1 aydır. 1, 3, 6, ve 12. aylarda kontroller yapılır. İlk ayda ortalama 20 kilo verilmesi beklenir. 1 yılın sonunda fazla kiloların yüzde 70-80'i verilebilir.
Online Randevu