Apandis, yani kör bağırsak, kalın bağırsağın başladığı yerde bulunan 6-9 cm uzunluğunda ve tüp şeklinde bir organdır. Görevinin tam olarak ne olduğu bilinmese de bilenen şey lenf dokusu içerdiği ve antikor üretebildiği; onsuz da yaşanabileceğidir. Apandisit ise apendiksin akut iltihabıdır. Acil bir durumdur ve ameliyat gerektirir. Eğer tedavi edilmezse apandis patlaması meydana gelebilir ve karın içine enfeksiyon yayılabilir. Karın zarının iltihaplanması ölümle sonuçlanabilir. Apandisit 15 kişide bir görülür. Her yaş aralığında görülebilse de en çok 10-30 yaş arası kişilerin karşısına çıkar.
Apandisit Belirtileri
Temel belirtiler karın ağrısı, iştahsızlık, bulantı ve kusmadır.
Karın ağrısı: En önemli belirtidir. Çoğunlukla göbek çevresinde ya da mide üstünde başlar. Künt bir ağrıdır ve azalma ya da çoğalma gösterebilir. Ancak tamamen yok olmaz. Çoğunlukla 4-6 saat süren ağrılardan sonra ağrı karnın sağ alt bölgesine taşınır. Bazı hastalarda başından beri sağ alt kadranda görülür. Ağrı apandisin yerleşim yerine göre sırtta, sağ veya sol kasıkta, mesane üstünde ya da makatta olabilir. Eğer doktora gitmekte gecikilir ve apandis patlarsa ağrı kısa süreliğine kaybolur. İhmalin devamıyla ateş, karın içinde abse, kana mikrop karışması süreci başlar.
İştahsızlık: Hastaların tamamına yakınında ağrıdan önce görülür. Ancak önemsenmez.
Bulantı ve kusma: Hastaların 4’te 3’ünde bulantı ve kusma görülür.
Apandisit Nedenleri
Apandis lümeninin (kalın bağırsağa boşalan içi boşluk ağzının) çoğunlukla fekalit (dışkı parçası) tıkanması nedeniyle kör bağırsağın içindeki sıvının, basıncın artması ve bu zeminde mikroorganizmaların çoğalarak enfeksiyon gelişimi nedeniyle oluşur.
Tanısı
Apandisin teşhisinde hastanın şikayetleri ve genel cerrah tarafından yapılan fiziki müdahale önemlidir. Muayenede karın sağ alt kısmına elle değerlendirme yapılırken hassasiyet gelişir. Kişi ağrıya karşı refleks gösterir ve karın duvarında kasılmadan dolayı sertlik oluşur. Ağrılı bölgeye 3-4 saniye bastırıp çekildiğinde ağrı şiddetlenir. Bu, acil ameliyatın gerekliliğini gösteren önemli bir bulgudur. Tanı için elde edilen laboratuvar bulguları hekime yardımcı olabilir. Ancak hekim muayenesinin yerine geçemez. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografiden de yararlanılabilir. Apandisit tanısı konulurken şu hastalıklarla karıştırılabileceğini bilmek gerekir:
- Dış gebelik, yumurtalık ve tüp problemleri gibi diğer jinekolojik hastalıklar,
- İdrar yolları rahatsızlıkları,
- Karın içi lenf bezi iltihaplanması
- İltihabi bağırsak hastalıkları
- Divertikülit (barsak katmanlarında oluşan baloncuklar)
- Mide ve barsak delinmeleri gibi hastalıklar
Apandisit Tedavisi
Apandisit tanısı konulmuşsa ya da şüphe duyuluyorsa su dahil hiçbir gıda alınmamalıdır. Ağrı kesici kullanılmamalıdır. Ağrıyan bölgeye sıcak su torbası ve benzeri şeyler konulmamalıdır. Akut ya da patlamış (perfore) apandisitlerde tedavi cerrahidir. Plastrone apandisitte ameliyattan önce hastaneye yatırılıp antibiyotik tedavisine başlanmalı, ek bir sorun çıkmaması durumunda 6-8 hafta sonrasına cerrahi planlanmalıdır.
Apandisit Ameliyatı
Ameliyat klasik açık yöntemle ya da laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılabilir. Açık yöntemde karnın sağ alt bölgesine yapılan 3-4 cm’lik kesi ile hastalıklı kör bağırsak damar yapıları bağlanır. Sonra kalınbağırsağa bağlandığı kökünden ayrılarak karın dışına alınır. Laparoskopik yöntemde ise 1 cm’lik bir delikten karın içi görüntülenerek karşıdaki monitörden değerlendirilir. Daha sonra başka deliklerden kör bağırsak damar yapılarından ayırılıp kalın bağırsağa bağlandığı kökünden özel bir materyalle ayrılıp karın dışına alınır. Sıra dışı bir durum yoksa her iki yöntemin ertesi gününde hasta taburcu edilebilir. Ağır egzersizler yapılmaması önerilir. Daha küçük kesi açıldığı için eğer bir mani yoksa laparoskopik yöntem tercih edilir. Laparoskopik yöntemin estetik yara izi, enfeksiyon ve fıtıklaşma riskinin azlığı, ameliyat sonrası daha az ağrı, gündelik hayata ve işe daha erken dönüş, apandisit dışında başka hastalıklarında tespit edilebilmesi gibi avantajları vardır.
Online Randevu